İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile ilgili yeni gelişme...
İmamoğlu, bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle bugün hakim karşısına çıktı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Cezaevi karşısındaki salondaki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ve avukatları katıldı.
İLK FOTOĞRAFI YAYINLADI
İmamoğlu'nun kürsüde konuştuğu sırada çekilen fotoğrafı yayınlandı.
Akabinde de yine mahkeme salonundan farklı bir fotoğrafı daha yayınlandı.
İmamoğlu'nun yayınlanan son karelerinde bir hayli zayıfladığı da görüldü.
Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partililer de izleyici olarak yer aldı.
Duruşma, Ekrem İmamoğlu'nun savunmasıyla devam etti.
SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLADI
Mahkeme başkanı, Cumhuriyet savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaanın dosyaya sunulduğunu belirtti.
Mütalaada, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden, bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır." maddesinin de uygulanması talep edildi.
16 TEMMUZ'A ERTELENDİ
Duruşma, Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapılabilmesi için ek süre talebi üzerine 16 Temmuz Çarşamba gününe ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Gürlek'e yönelik kullandığı ifadelerde suç içeriklerinin olduğunun tespiti üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.
Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu aktarılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği kaydediliyor.
Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiğine dikkati çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef gösterip, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade ediliyor.
İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu, söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor.
İmamoğlu'nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı belirtilen iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır." değerlendirmesi yer alıyor.
İddianamede, İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında ise mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bilirkişi gibi göstererek gerçeğe aykırı şekilde soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstererek ve bu amaçla ismini de açıklayarak "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek" suçunu işlediği tespitine ilişkin soruşturmaya değiniliyor.
İki olay bir arada değerlendirildiğinde İmamoğlu'nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiğine işaret edilen iddianamede, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır." maddesinin uygulanması talep ediliyor.