Yükselen maliyetler nedeniyle tekstil sektöründe durgunluk yaşandığını, ancak 1-2 yıl
durgunluk yaşansa da sonraki yıl dikey yükselişle 1-2 yılda yaşanan kayıpların
kapandığını belirten Konukoğlu, bunun, tekstilin doğasında olduğunu söyledi.
Tekstil sektörünün sıkıntılı dönemde olmasına rağmen asla bitmeyeceğine dikkat
çeken Konukoğlu, bu görüşünü, “İnsanlar doğduğunda tekstile sarılarak karşılanıyor,
öldüğünde tekstile sarılarak uğurlanıyor” örneği ile açıkladı.
Sektörlerin durgun dönemlerinde stok için üretim yapmak yerine bazı tesisleri
“dinlendirmesi” gerektiğini belirten Konukoğlu, “Dünya genelindeki olumsuzlukların
etkisiyle iki yıldan beri kaynaklar faizde değerlendirildi. Faizler düşerse 2026 yılı ile
yatırımlar yeniden başlayacak. 2026 çok parlak olmasa da iyi bir yıl olacak” dedi.
Tekstilin giysi dışında çok geniş alanda insanlığın kullanımında olduğuna vurgu
yapan Konukoğlu, öğrencilere, “Ümidinizi kırmayın; her gecenin sabahı var, ümidinizi
diri tutun, iyi birer tekstilci olmak için çaba gösterin” çağrısında bulundu.
Konukoğlu, “Hiçbir şekilde, hiçbir konuda pes etmeyeceğiz. Başka ülkemiz yok. Bizi
kabul edecek ülke olmadığını aklımızdan çıkarmadan elimizi taşın altına koymalıyız,
ülkemize güvenmeliyiz” diyerek öğrencilerin ümitlerini korumalarını istedi.
Oturum yöneticisi Doç. Dr. Deniz Vuruşkan’ın, babası Sani Konukoğlu’nun, herkes
tarafından bilinen “İşin Hilesi Dürüstlüktür” sözünü hangi amaçla söylediğini sorması
üzerine Abdulkadir Konukoğlu şu yanıtı verdi:
“Babamın bu sözü ailemizin yaşam felsefesi olmuştur. Gençliğimde babama bu
sözün anlamını sorduğumda, ‘Hile yaparsan belki kısa vadede çok kazanırsın ama
uzun vadede kaybedersin. Hile ile sağlanan kazanç, sel suyuna benzer. Su çok gelir
ama aslında etrafını yıkıp tahrip eder. Dürüstlükle kazanılan para ise kaynak suyu
gibidir, arkası kesilmez’ demişti.”
TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ
Tekstil sektörünün çok uzun yıllar İngiltere ile anıldığını kaydeden Konukoğlu, “İngiliz
Kumaşı denildiği zaman kalite, moda ve tasarım akla gelirdi. Sektör sonraki yıllarda
Fransa ve Almanya, şimdi de İtalya ile anılır oldu” diye konuştu.
İtalya’nın tasarım ve modada çok başarılı olduğunu anlatan Konukoğlu, bayrağı
devralan Türkiye’nin tekstilde kalite, moda ve tasarımda dünyanın zirvesine çıktığını,
sektörün ihracatta ve istihdamdaki öneminin tartışılamayacağını bildirdi.
Konukoğlu, “Türkiye’de önce tekstilde sektörle birlikte anılan ülkelere baktığımızda
tamamının bu gücüne sömürgeleri olan ülkelerdeki pamuk ekimi ile eriştiğini görürüz,
Türkiye ise pamuk üretimi, girişimci insanları ile başarıya ulaştı ve şu anda dünyanın
en iyisidir” ifadelerini kullandı.
ÇIRAKLIĞINI YAPTIĞIM İŞİMDE BAŞARILI OLDUM
Dünya genelinde değişik sektörlerde çok büyük firmaların önemli bölümünün tekstil
ile iş dünyasına adım attığını belirten Konukoğlu, çeşitli konularda değerlendirmeler
yaptı.
Öğrencilere gösterilen özgeçmiş videosunu her izlediğinde “bu ben miyim” dediğini ve
geldiği noktayı hayal dahi edemeyeceğini kaydeden Konukoğlu, sanatı çok sevdiği
için ailesinin karşı çıkmasına rağmen ortaokula kaydolduktan sonra ayrıldığını
söyledi.
Babasının kendisini ustaların yanına götürdüğünü anlatan Konukoğlu, “Hiç unutmam,
‘Eğer patronun oğlu diye müsamaha gösterirseniz bunu kabullenmem, diğerleri neyse
Abdulkadir de o’ dedi ve ustalara adeta, ‘eti sizin kemiği benim’ dedi. Sonra bana
döndü, ’Burada baba yok, baba evde kaldı. Gün içinde idari binaya hiç
gelmeyeceksin’ diye tembih edip gitti, öyle de oldu” diyerek o günü aktardı.
İşletmede yer süpürdüğünü, tezgah sildiğini, o dönemde ustalarının azarına ve
ensesine attıkları tokata muhatap olduğunu söyleyen Konukoğlu, “Ancak onların
disiplinli yetiştirmesi sayesinde usta yardımcısı, usta, genel müdür yardımcısı ve
genel müdür oldum. Babamın vefatı sonrasında yönetim kurulu başkanlığını
üstlendim. Çıraklığını yaptığım işte başarılı oldum, buralara çok çalışarak,
ustalarımdan söz ve tokat yiyerek geldim” dedi.
İŞ YAŞAMINDAN ANILAR
Usta olarak çalıştığı dönemde, çalışanlarla ilişkilerinde “kendince” bir yöntemden yola
çıktığını anlatan Konukoğlu, Sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir odaya geçer, karşımdaki boş sandalyede hatalı iş yapan birisi varmış gibi bağırıp,
çağırarak tepki gösterirdim. Sonra da o sandalyeye geçer oturur, biraz önceki sözler
bana söylenmiş gibi düşünürdüm, ağır gelirdi.
‘Abdulkadir Usta, biraz ağır olmadı mı? Yanlış, hatalı iş yapmış olabilirim ama bu
sözleri de hak etmedim’ derdim ve bana ağır gelenin başkasına da ağır geleceğini
düşünerek, tepki gösterirken kelimelerime ve ses tonuma dikkat ederdim.
Ayrıca, haklı olarak kızdığım kişinin de mutlaka en kısa sürede gönlünü alırım. İğneyi
kendimize, çuvaldızı başkasına batırmalıyız. İş yaşamında çalışanlara kızarak,
kırılarak başarılı olamazsınız. Kızgınlık kısa sürede giderilmeli.”
Konukoğlu, başarısızlıktan korkulmaması, paniğe kapılmadan başarısızlık sürecinden
ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
HAYALLERİNİZİ KISA VADELİ KURUN
“Bugün rüyamda görsem hayal dahi edemeyeceğim noktadayım, buralara nasıl
geldiğime kendim inanamıyorum” diyen Konukoğlu, gençlere hayallerini uzun vadeli
değil, kısa vadeli kurmalarını önerdi.
Başarıda hayallerin önemli etken olduğunu, erişilebilecek ancak, kolaylıkla elde
edilemeyecek hayaller kurulması gerektiğini anlatan Konukoğlu, “Hayalinizi kısa
vadeli kurup, gerçekleştirince yeni hayalin peşinde koşacaksınız. Uzun vadeli hayal
kurup gerçekleşmeyince motivasyonunuzu kaybeder, mutlu olamazsınız” yorumunu
yaptı.
Merdivenleri birer birer çıkanların başarısının kalıcı ve istikrarlı olacağına işaret eden
Konukoğlu, adımını dikkatli atanlar ve hayalleri gerçekçi olanların başarılı olmasının
ardından yeni hayaller kurarak yoluna devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Konukoğlu, öğrencilere kendisinin ilkesi olan, “Denizin ortasında bir yelkenlideyiz.
Rüzgar durmuşsa küreklere asılın, asla pes etmeyin. Rüzgar durdu diye beklemeyin”
diye seslenerek sözlerini tamamladı.
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu'na program sonunda Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu tarafından plaket takdim edildi.
Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Dekan Prof.
Dr. Ayhan Özer, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Editor : Mücahit Güngördü
